15 Şubat 2014 Cumartesi

room room sweet room

Odanın kapısından girildiğinde ilk göze çarpan şey odanın yarısını kaplayan kitaplıktı.İçinde yüzlerce kitabın oluşturduğu bir renk cümbüşü vardı fakat odanın büyük bir kısmına siyah hakimdi.Yatak yerden bir kaç santim yüksek ve epey genişti üstünde ise siyah çarşaf vardı.yatağın olduğu kısım siyaha boyanmıştı hemenn yatağın karşısında yerden tavana kadar bir ayna vardı. tavan koyu bir maviye boyanmıştı üstünde ise sarımsı parlak noktalar vardı. Gece gökyüzüne bakmak gibiydi aynı.Yatağın çaprazında bir duvarı kaplayan bir gardırop duruyordu,gardıropta aynı yatak gibi siyahtı ve eski viktoryen dönemi eşyalarına benziyordu.Yatağın hemen yanındaki siyah komidinde üç dört kitap düzensizce yığılmıştı köşede ise bir vazo vardı beyaz camın üzerine siyah dantel işlenmiş gibi duruyordu vazonun içinde sekiz tane siyah gül vardı.Yatağın diğer tarafında bir pencere yere kadar uzanıyordu.Pencerede perde yoktu fakat öbür tarafında gri bir panjur vardı.Yatağın ayak ucunda uyuyan siyah yavru bir kedi vardı.Duvarlar ise kreme yakın bir tona boyanmıştı ve odayı bütünlüyordu.Kapının yan tarafında duvar posterlerle kaplanmıştı köşede ise ince uzun bir dolapın içini filmler ve albümlerle dolup taşıyordu.dolapın yanında bembeyaz bir kapı vardı buradan ise banyoya çıkılıyordu.yine siyahın ağırlıklı olduğu banyo ise oda ile bütünlüğünü koruyor ve ortaya mükemmel bir görüntü çıkarıyordu.


Irmağın kenarında annesine yardım etmekten yorgun düşmüş bir ceylan su içiyordu. Annesini karşıda görüce yanına koşuverdi.Öğrendikleri ise minik ceylanı mutluluktan havaya ucurmuştu.Annesi ırmağın az ötesinde sık ağaçlı bir alan blmuştu ve gece orada kalabilirlerdi.Minik ceylancık o kadar çok konuşuyordu ki annesinin başını şişirmişti.Ceylancık koşarak kalacakları yere gitti.burası müthiş bir yerdi; sık ağaçların arasından fışkıran manolyalar yumuşacık çimenleri ile insanın gözünü alıyordu.
Akşam annesinin getirdiği yemekleri büyük bir iştahla yedi.Az kalsın uyuyayazıyordu.Fakat hemen kalkıp ileri doğru koşmaya başladı.Annesini bulup ona ''Sabah ne zaman olur ?''dedi.Annesnin cevabını öğrenince hemen yatağına koştu çünkü artık uyumalıydı birazdan gün ağaracaktı. O gün çok mutluydu.Yavaşca uykuya daldı.

10 Şubat 2014 Pazartesi

Einstein insanları iyi ve kötü olara iki gruba ayırır dostlar ise iyi gün dostu ve kötü gün dostu olarak ikiye ayrılır bunların özelliklerini incelersek
iyi gün dostları :
-iyi günümüzde yanımızda bulunur.
-iyi zamanlarımızda bizden yararlanır .
Kötü bir günümüzde ise kapısını yardım için çalarsak bizi tanımıyor gibi yapar işte böyle insanlarla dost olunmaz .
Kötü gün dostları ise :
-iyi günümüzde çok yanımızda olmaz 
-kötü günümüzde ise herşeyinin bizimle paylaşırlar atalarımız boşuna arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim dememiştir.Dostlarımızı seçerken dikkatli olmalıyız büyüklerin öğütlerini dinlemeliyiz yoksa en ihtiyacımız olduğu zamanda tek başımıza kalırız.

su aygırı

                                                                     SU AYGIRI
Bir zamanlar antik Yunan'da yaşayan bir aslan ile bir geyik varmış.Bu aslan ile geyiğin dostlukları herkese örnek olurmuş.Bir gün geyik aslana:

-Aslan kardeş!Benim bugün şehre inmem lazım,demiş 
aslan ise :
 -Tamam geyik ama lütfen dikkatli ol bugün yemekleri ben toplarım demiş.
Geyik yanına biraz su ve biraz da ot alarak yola çıkmış dereleri,dağları ,ovaları aşmış en sonunda küçük bir düzlüğe gelmiş.
Aslan ise geyiğin başına bir şey gelirse haberi olsun diye peşine bir tavşan takmış ve ava çıkmış tavşan ise geyiği takibe gitmiş.Bu sırada geyik düzlükte yürürke bir ses:

-Yardım edin! lütfen yaralıyım! diye bağırıyormuş.
İyi kalpli geyik dayanamamış ve sesin geldiği tarafa doğru:

-Geliyorum dostum biraz dayan,diye bağırmış.
Sesinn geldiği tarafa doğru koşmaya başlamış ama koşarken ayağına bir ip takılmış ve geyik havalanmış meğer bu aslanın düşmanı su aygırının ona kurduğu bir tuzakmış geyik ne kadar çırpınsada kutulamıyormuş.O sırada su aygırı geyiğe seslenmiş :
-Ne kadar iyi kalplisin herkesi kendin gibi sanıyorsun ailen sana tanımadığın insanlarla konuşmaman gerektiğini öğretememiş,dedi
Bunları gören tavşan ise koşarak aslanın yanına gitti:
-Aslan kardeş su aygırı geyiği yakaladı diye konuştu nefes nefese aslan hemen tavşanın peşinden gitti.
Su aygırı geyikle konuşurken aslan onun arkasından atladı ve onu yere serdi sonra geyiğin iplerini açtı ve geyiği kurtardı ve bu sayede dostluklarını bir kere daha kanıtladılar.