7 Aralık 2013 Cumartesi

Bir astronot'un günlüğünden:

29 aralık 2012
Bu gün günlerden cumartesi yarın büyük gün jüpitere giden ilk insan olma yolundaki adımlarımda finale yaklaştım.Yarın uçuş gerçekleşiyor ve ortalama 5 saat sonra jupiter de olacağım orada tahminen 2 haftalık bir zaman dilimi içerisinde kalacağım ve 2013'ede orada gireceğim heycanım ise dorukta bu olayı düşündükçe elim ayağım titriyor.

30 aralık 12:53
Mekiğin kalkmasına son bir dakika var.Yeni yıl yarın olduğu için buraya noel temalı bir süsleme hakim insanlar 10,9.8... diye bağırmaya başladılar heycandan elim ayağıma giriyor sanırım kalkıyoruz oley!

14:27
Yaklaşık 3 saattir buradayım etrafımda göz kamaştıran parlaklıklarıyla meteorlar kayıyor.Hala gündüz olmasına rağmen güneşin ışınlarının burada pek sözü geçmiyordu sanırım tüm evren sessiz bir karanlığa bürünmüştü.Yıllardır hayal ettiğim huzuru karanlıkta bulmak garip bir histi.

 Ay güzel ve ihtişamlı yüzünü yavaş yavaş göstermeye başladığında jupiterin tozlu yüzeyine inişimi gerçekleştiriyordum.bir kaç saat içerisinde bu güzel manzara eşliğinde yeni yılıma girecektim. insanlar dünya her yıl yeni bir şekil alır peki uzay o her zaman aynı mı kalırdı? sanırım bunu zamanla öğrenecektim.Ne kadar dışarıyı gezmek istesemde çok yorgundum bir kaç saat uyumak kötü bir fikir değildi. Uçsuz bucaksız uzay belkide o kadar korkutucu değildi aksine koruyucuydu.Dünya yı ve gezegenleri koruyordu kimdenmi tabiki kendinden...Bir yıldız yağmuru başlamıştı tam çocukluk hayallerimdeki gibiydi yıldızlar tüm ihtişamlarıyla önümde dans ederek evlerine gidiyordu her biri evrenin farklı bir köşesine...