12 Şubat 2015 Perşembe

karamsar yalnızca tüneli görür iyimser tünelin sonundaki ışşığı görür gerçekçi ise tünelin sonundaki ışıkla birlikte gelen treni görür

                                                        BİZ

Düşünce belkide bir insanda bulunan en önemli şey.. Her insanın kendine ait bir düşüncesi bir fikri vardır eminim fakat hayatımızda yaşadığımız olaylar bizim düşüncelerimizi şekillendiren en önemli etkendir.

İnsanlar , her birinin hayatı birbirinden farklı birbirinden eşsiz bazıları kadere inanır başına gelen her türlü belayı atlatır ve aynı zamanda her başlangıca yeniymişcesine tutunur. Bazıları iyi de olsa kötüde olsa pek umursamaz onlar için önemlisi ileridir lakin bazı insanlar vardır ki kader inancı yerine oturmamıştır belki çoğu buna inanmıyordur bile bu insanlar hayatlarında olan kötü olayları zerresine kadar hatırlarlar ve gıdımına kadar bu olaylar için tanrıyı sorgularlar onlar için başlarına talih kuşu konsa bile olsundur önemsemezler hayatlarını her zaman kötü olan için dizayn eder yaşamayı unuturlar. Belki sizinde çevrenizde bu tür insanlar vardır ki eminim vardır.
Bu insanların fikirleri belki tıpatıp aynı değil fakat çoğu benzer özelliği olanlar gruplandırılmış;Kötümser,iyimser,ve gerçekçi... Bu grupları en güzel bir şekilde J.Harris'in sözü açıklıyor:''Kötümser yalnız tüneli görür, iyimser tünelin sonundaki ışığı görür, gerçekçi tünelle birlikte ışığı ve de gelecek treni görür.''


Biz insanlar ne olursak olalım kötü durumlarda her zaman kötüyü değil bazen iyiyi her zaman iyiyi değil bazen kötüyü görmeliyiz yinede hiçbir zaman sonunu bilmediğimiz fakat  içinde kötülük olduğunu bildiğimiz yolları pek sık tercih etmemeliyiz.

15 Ocak 2015 Perşembe

Lilith

Lilith; Musevilik ve Hristiyanlık'ta önemli bir yeri olan ve efsanelere konu olmuş bir kadın. Adem'in ilk eşi olarak Tanrı tarafından, Adem ile aynı anda çamurdan yaratılan Lilith ( eşitlik iddiasında bulunan ilk insan olarak tarihte yerini almıştır
Efsaneye göre, Tanrı insanı başlangıçta Adem ve Lilith olarak çift yaratır. Tanrının bir lütfu olarak Lilith ve Adem cennet bahçesinde birlikte yaşamaya başlarlar. Ancak bu birliktelik mutlu bir beraberlik değildir. Anlaşmazlık sebepleri ise boşanma davalarında ileri sürülen gerekçelerden pek farklı değildir: Adem, Lilith'in olaylara neden kendisinden farklı yaklaştığını anlayamaz onu kendisine hizmet etme, bahçeyi bakımlı ve düzenli tutma konusunda tembel ve isteksiz olmakla suçlar.
Kısacası anlaşmazlık sebebi Adem'in sürekli olarak kadına üstünlük taslaması, ona hükmetmeye çalışmasıdır. Lilith ise ikisi de aynı topraktan yaratıldığına göre eşit olmaları gerektiğini savunur ve erkeğin kendisinden üstün olmak istemesine bir anlam veremez. Sonunda birlikte yaşamalarının imkansız hale geldiğine karar verir ve Tanrı'nın söylenmemesi gereken adını anarak (ki bu isim cennetten çıkış için tek paroladır) uçup gider ve yeryüzünde Kızıl Deniz yakınlarındaki bir mağaraya sığınır. Lilith, Adem ile anlaşamayınca cenneti terk eder ve dünyaya gider.Kendisine sunulan sıcak yuvayı kapıyı çarparak terkettiği için artık yeri de cennetten dışlanmışlar arasında olacaktır. Çevresindeki cinlerle ve cinlerin kralı (ya da şeytanın ta kendisi) Samael ile ilişkiye girer ve onlardan cin çocuklar doğurur, hem de günde yüz çocuk gibi yüksek bir oranda. İnanışa göre dünyada kötülüklerin bu kadar yaygınlaşmasının sebebi budur.
Cennette yalnız kalan Adem ise Lilith'i geri getirmesi için Tanrı'ya yalvarır. Tanrı da Senoy, Sansenoy ve Semangelof isimli üç meleği elçi olarak gönderip "evine dön" çağrısı yaptırır Lilith'e. O da kesinlikle dönmeyeceğini bildirir. Melekler kendisini, geri dönmemesi halinde her gün yüz çocuğunu öldüreceklerini söyleyerek tehdit ederler. Tehdit yerine getirilir. Lilith, duyduğu acıyla bundan sonra Adem soyundan gelen bütün insan yavrularının, hamile ve doğum yapmakta olan kadınlarla bebeklerin baş düşmanı olmaya yemin eder. Erkek çocuklarının doğduktan sonra ilk sekiz gün içinde, kız çocuklarının ise ilk yirmi gün içinde canını alacaktır. Sadece yakınında üç meleğin ismi veya sureti bulunan çocuklara dokunmayacaktır.
Lilith'in dönmesinden ümidi kesen Tanrı, Adem uyurken bilinen kaburga kemiği yöntemiyle Havva'yı yaratır. Bu yeni kadının, vücudunun bir parçası olduğu erkeğe karşı çıkamayacağını düşünmektedir. Havva Lilith'e o kadar benzemektedir ki Adem uyanınca yanında bulduğu kadının başka biri olduğunu anlamaz. Onun kendisine Lilith gibi karşı çıkmayıp boyun eğmesini ise "nihayet hidayete erip yola geldi" diye yorumlar.

Lilith ise artık kesinlikle kötülerin safındadır. Bütün insanoğullarının ve kızlarının başına gelen nice felaketin sebebidir. İnsanlara yaptığı kötülükler saymakla bitmez: Beşikteki bebeklerin bugünün tıbbınca bile sebebi açıklanamayan ani ölümlerinin baş sorumlusu olduğuna inanılır. Hamile ve doğum yapmakta olan kadınlara musallat olarak düşüklere, ölü doğumlara ve annelerin ölümüne sebep olur. Aynaları yurt edinip özellikle aynaya fazla bakan kadınları kendi safına çeker.

1 Aralık 2014 Pazartesi

Uzaktan Bir Arkadaş

Sizce yalnızlık nedir ?

Bir ağaç dalında tek açan çiçek mi, bir gökyüzünde tek çakan şimşek mi, yere tek düşen yağmur damlası mı , bir sokakta tek yürüyen adam mı olmaktır ? Yalnızlık tek olmak mıdır, yoksa çoğun içinde hiç olmak mı? İnsan tek başına olunca mı yalnızdır yoksa binlerin içinde yok olunca mı?
Yalnızlık bir dost mudur bizim için yoksa düşman mı? Herkesin kendi düşüncesi ve kabulleniş biçimidir tek olmak. Bazıları için en büyük armağan bazıları için en yüce imtihandır. Bu sizin fikrinize bırakılmış bir şeydir insan azın içinde mutlu çoğun içinde kederli olabilir. Yalnızlık her geçen gün içinizi kemiren bir kanserdir lakin bundan kurtulmak sizin elinizdedir her hareketiniz,davranışınız,duruşunuz,sözünüz önemlidir bu kimsesizlik durumu için.



Sizin fikirleriniz nedir sizce yalnızlık bir arkadaş mıdır ?

Yıllardır tüm büyük insanların kaderidir bu niye büyük düşünürler yazarlar şairler 
boşluğu insanlara tercih ederler.Bunca yıldır insanlarda ne kötülük görürler de kendileri soyutlarlar insanlardan.Biz insanlar arasında bu kadar itibar merakı içindeyken onlar nasıl hiç umursamadan önemsenirler.Bence bu fazlaca araştırılması gereken bir konudur.Yalnızlık bir çoğumuz için uzaktan bakılan bir arkadaştır.Yakınlaşmak istediğimiz fakat korktuğumuz bir arkadaş... 

4 Mayıs 2014 Pazar

Gelmeyeceğin ve Geçmemişin İnsanları

Geçmişimizden beri kültürümüze ait bir çok şeye sahibiz örnğ. Lokum,baklava,şalvar,türk kahvesi ve daha bir çok örnek artık kültürümüz ile eşleşmiş ,kaynaşş ama artık biz çoğu şeye sahip değiliz çağların ilerlemesi ile bir patent alma olayı çıktı fakat biz türkler zaten bu mallar bizimle özdeşleşmiş dedik patentimizi almadık milli kültürümüz ile ilgili çoğu eşya başkalarına geçti hatta artık o kadar korumasız kaldık ki yakında dilimiz ve ülkemizde yabancıların olacak ileride tarihimizden amerikanların,rusların tarihi olarak bahsedilecek ama ne olursa olsun biz şu anda geçmemişin çocuklarıyız bize kalan eserleri korumak için eşya veya yiyecek türü şeylerin patentini alabiliriz,müzelere daha çok güvenlik görevlisi koyabiliriz en önemlisi ise halkımızı bilinçlendirebiliriz onlarda ortalıkta buldukları tarihi eserleri üç beş kuruş para kazanmak için satmazlar ve o eserleri binbir zorlukla satılan kişiden almaya çalışmayız karşımızdakini mağdur duruma düşürmeyiz.Bu sayede tarihi eser kaçakçılığı yok denecek oranda azalır.İnsanlarımız milli kültürlerine sahip çıkmayı öğrenirler ,bilgili gelişmiş bir ülkeye sahip oluruz.Bu yapacağım küçük bilgilendirmeler sayesinde halkımız milli kültürünü kavrar.Saatlerce süren sıkıcı seminerler yapmamıza gerek yok yarışlarda veya benzeri organizasyonlarda verilen tişort çanta vb. Şeylerin bir köşesine değişik bilgilendirme notları kayarız insanların hem bir hatırası olur hemde bilgileniriz istediğimiz zaman her şey çok kolay olur daha geçmemişken harekete geçelim gelmeyeceğinde insanları olalım.

20 Nisan 2014 Pazar

gurur mu

                             TANRI VERGISININ YARATICILARI

hayat bir çoğumuz için onur şeref ve gurudur.Şahsen ben kendim için konuşacak olsam kesinlikle öyledir sizce de değil mi? ben hayatı gururdan ibaret görürüm hatta bu konu bende o kadar büyük bir raddeye gelmiştir ki bir yere geç kalacak olsam ve önümde bir toplu taşıma aracı geçse yinede peşinden ona yetişmek için koşmam işte gurur budur bazen hayatımızı kötü yönden etkiler fakat hepimiz için gerekli bir şeydir gurursuz insanlara yüzsüz deriz. Fakat yüzsüzlük sadece bir yanlızlık belirtisidir. Gurur ikiye ayrılır gururlu insanlar ve kendinden gurur duyanlar. Kendinde gurur duymak sonradan kazanılan bir özelliktir gururlu olmak ise allah vergisidir. Siz kendinizden gurur mu duyuyorsunuz yoksa gururlu musunuz bunu bir kendinize sorun.Gurur duymak denilen şey öncelikle yaptığı işlerden gurur duymaktır bu olay büyüdükçe insanlar yediği yemeklerden , içtiği içeceklerden,hatta attigi adimlardan bile gurur duymaya baslar gurur duymak siyin icin dunyanin en guzel seyi olabilir sonucta bir isi basriyoruz ve bu isten  ovunuyoruy yasan bir insanin basina gelen en guzel seydir herhalde peki szin bu konudaki dusunceleriniz nedir? gurur duymak ne kadar guyel bir sey olursa olsun gurursuy bir insan gurur duyamaz /cunku  bir isi basarmak gururlu insanlarin isidir.

14 Nisan 2014 Pazartesi

PLASTİĞİN ÇOCUKLARI 

Çağımızın en büyük sorunlarından birisi: 
Plastikler. Öncelikle Plastik, karbonun
 (C) hidrojen (H), oksijen (O),azot (N) ve
 diğer organik ya da inorganik elementler 
ile oluşturduğu monomer adı verilen
, basit yapıdaki moleküllü gruplardaki 
bağın koparılarak, polimer adı verilen 
uzun ve zincirli bir yapıya dönüştürülmesi
 ile elde edilen malzemelere verilen
 isimdir. Yapısında bulunan maddelerden
de anlaşıldığı gibi plastik inorganik bir
 maddedir.Yapısında doğa ananın
 hiçbir katkısı veya emeği bulunmaz
 tamamen insan ürünüdür aynı
 zamanda bu inorganik madde 
zamanımızın en popüler malzemelerinden 
birisi oldu neden mi ? Çünkü plastik
 bir eşyanın yapımı hem daha kolay
 hemde maliyeti daha az. Bu eşyanın
 bin bir türlü kolaylıkları olsada sağlığımız
 için çok tehlikeliydi bu maddelerin 
kullanımı bittiğinde insanlar onlar ya
 çöpe atıyor ya da doğaya bırakıyordu ve
 bu nedenlerle dünyamızda bir plastik 
çöplüğü kraliyetini kuruyordu 2011
 yılında Amerika'da kişi başına 92,5 kilo 
düşen bir atık plastik ortaya çıktı ki bu
 ortalama 32 milyon ton ediyor.
Düşünün burası sadece Amerika ... 
Mike Biddle yeni plastik üretmek yerine
 atık plastiği ayrıştırarak yeni bir ürün
 üretilebileceğini keşfetti.Biddle bir
 diz üstü bilgisayardaki plastiği alıp
 en saf haline dönüştürebiliyor ve 
başka bir bilgisayar yapımı için bilgsayar 
fabrikalarına geri gönderiyor bu gidişle
 yeni plastik oluşumu engellenecek ve
 atık plastiklerin oranını her gün inanılmaz oranda azalacak.

10 Mart 2014 Pazartesi

                                                             Okuvim

Hayatımda en heycanlandığım gün sanırım okulun ilk günüydü.Birinci sınıfa daha yeni başlamıştık okulun bahçesinde 3 bin 60 kişi vardı bu kadar insanı hiç bir arada görmemiştim.Saat sekizi altı geçe müdür kürsüye çıktı ve kısa ama anlamlı bir konuşma yaptı sınıfa girerken öğretmenler bizi ikişer sıraya soktu. İlk gün IV. harold u öğrenmiştik.ve okulda 49.652 kitap olduğunu öğrendik arkadaşlarımla konuşurken bazılarının %60 burslu geldiğini öğrendim benim ailem senet vermiştı senette tam onbeşbinelliikitürklirası yazıyordu okulun 50,8 i okula burs kazanarak gelmişti ki bu büyük bir orandı
garip büyük ama aynı zamanda sıcacık okulu taa o zamandan evim gibi benimsemiştim.